Geçen yıl Tayvan, pandeminin nasıl kontrol edileceğine dair örnek bir örnek olarak gösterildi. Şimdi, küresel bir yarı iletken kıtlığının ortasında ülkenin hayati teknoloji endüstrisini tehdit eden artan bir vaka sayısı ile hükümeti, güçlü şirketlerinin kendi adına COVID-19 aşıları satın almasına izin veriyor. Bu alışılmadık bir geçici çözüm, ancak Tayvan’ın Çin’in daha önceki anlaşmaları bozduğuna dair şikayetleri göz önüne alındığında mantıklı bir çözüm.
Nikkei Asia ve Reuters tarafından bildirildiği üzere, Tayvan hükümeti Cuma günü yaptığı açıklamada, çip üreticisi TSMC ve teknoloji montaj devi Foxconn’un milyarder kurucusu Terry Gou’nun kendi adına aşı üreticileriyle pazarlık yapmasına izin vereceğini söyledi. Hem TSMC hem de Gou (kendisi Yonglin Eğitim Vakfı aracılığıyla çalışacak), Almanya’daki BioNTech’ten yaklaşık 5 milyon aşı satın almayı ve bunları hükümete bağışlamayı umduklarını söylediler.
Bu yaklaşımın başarılı olup olmayacağı belirsizdir. Bir kaynak Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, “Hükümet, şirketlerin jeopolitik müdahaleyi azaltmak için aşı üreticilerine veya distribütörlere ulaşmasının daha kolay olabileceğini düşünüyor” dedi.
“Onlara yeterli aşı satmalarını sağlayabilir mi? Dürüst olmak gerekirse, kimse bilmiyor”
Ancak Tayvan kabine sözcüsü Lo Ping-cheng gazetecilere verdiği demeçte daha temkinli davrandı: “Bay Gou bunu orijinal üretici veya bir acente ile görüşse bile, onlara yeterli aşı satmalarını sağlayabilir mi? Dürüst olmak gerekirse, kimse bilmiyor.”
TSMC ve Foxconn, hem küresel teknoloji tedarik zincirlerinin hem de Tayvan ekonomisinin temel taşlarıdır. Nikkei’ye göre, firmalar birlikte piyasa değeri ile adanın borsasının yüzde 30’undan fazlasını oluşturuyor. Küresel salgın, çip arzında dünya çapında bir kıtlık yarattı, bu da fiyatların yükselmesine ve PS5’lerden Tesla’lara kadar her şey için stok eksikliğine yol açtı. Tayvanlı işçiler arasında vakaların artması fabrikaları kapatmaya zorlarsa, bu tür sorunlar daha da kötüleşebilir.
Tayvan’ın 23 milyon civarında bir nüfusu var, ancak ada sakinlerinin sadece yüzde altısı tek doz bile koronavirüs aşısı aldı, Reuters’e göre. Adayı aşılama işi, jeopolitik gerilimler nedeniyle karmaşık hale geldi. Çin, demokratik olarak yönetilen Tayvan’ı, üzerinde tam siyasi kontrol uygulamak istediği ayrılıkçı bir eyalet olarak görüyor. ABD bu entegrasyonun önündeki en büyük engellerden biridir.
Tayvan’ın kendi hükümeti ve sempatik ABD senatörleri, Çin’in adanın aşıları güvence altına alma girişimlerine müdahale ettiğini söylüyor. Buna cevaben ABD, Tayvan’a “çok kısa sürede” 750.000 aşı bağışında bulunma sözü verirken, Japonya bu sözü çoktan aştı ve bu ayın başlarında 1.24 milyon doz AstraZeneca aşısı bağışladı.
Koronavirüs vakalarının artmasıyla birlikte, Tayvan hükümeti jeopolitik müttefiklerinin cömertliğini beklemek istemiyor gibi görünüyor. Bunun yerine, kendi şirketlerinin çok ihtiyaç duyulan çekimlerin satın alınmasına yardımcı olabileceğini umuyor.